ما
يقول على
الملدوغ وذكر
الاختلاف على
أبي بشر جعفر
بن إياس في
ذلك
281- Zehirli Bir
Hayvan Tarafmdan Sokulan Birine Ne Okunur?
أخبرنا أحمد
بن سليمان قال
حدثنا يعلى قال
حدثنا الأعمش
عن جعفر بن
إياس عن أبي
نضرة عن أبي
سعيد قال
بعثنا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ثلاثين رجلا
فنزلنا بقوم
ليلا فأبوا أن
يضيفونا
فنزلنا ناحية
فلدغ سيدهم
فأتونا فقالوا
فيكم أحد يرقي
قلنا نعم
قالوا فانطلق قلنا
لا إلا أن
تجعلوا لنا
جعلا أبيتم أن
تضيفونا
فجعلوا لنا
ثلاثين شاة
فانطلقت معهم
فجعلت أقرأ
فاتحة الكتاب
وأمسح المكان
الذي لدغ حتى
برأ فأعطونا
الغنم فقلت
والله لا نأكلها
ما أدري ما
الرقى ولا
أحسن الرقى
فلما قدمنا
المدينة
أتينا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فأخبرناه
فقال وما
أدراك أنها
رقية وما علمك
أنها رقية نعم
فكلوها
واضربوا لي
معكم بسهم
[-: 10799 :-] Ebu Said der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizleri otuz kişilik bir birlikle bir
yere gönderdi. Gece vakti bir kavmin yanında misafir olmak istedik. Ancak bizi
ağırlamak istemeyince bir kenarda konakladık. O sırada kavmin lideri bir hayvan
tarafından sokuldu. Yanımıza gelip: "içinizde Rukye yapabilen biri var
mı?" diye sordular. "Var" karşılığını verdiğimizde: "O
zaman hadi gidelim!" dediler. Biz ise: "Rukye'nin karşılığını bize vermeden
yapmayız. Zira bizi ağırlamanızı istemiştik, ama siz kabul etmemiştiniz"
karşılığını verdik. Yapacağımız bu işin karşılığında bize otuz koyun
vereceklerini söyleyince, onlarla birlikte gittim. Liderin yanına vardığımızda
sokulan yere elimi sürüp Fatiha suresini okumaya başladım. Okumalar sonunda da
lider iyileşti ve koyunları da bize verdiler. Yanımdaki arkadaşlarım koyunları
keSip yemek istediklerinde ben: "Valiahi (Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e sormadan) bunları yiyemeyiz! Zira ben ne Rukye'nin ne olduğunu, ne de
nasıl yapılacağını bilirim" dedim. Medine'ye döndüğümüzde olanları
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattık. Resulullah da (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Bu surenin Rukye olarak okunacağını nereden biliyorsun?
Bunun Rukye olacağını sana kim öğretti? Ama öyledir. Koyunları yiyebilirsiniz,
fakat paylaştınrken bana da bir hisse ayınn" buyurdu.
Tuhfe: 4307.
7491. hadiste tahrici
yapıldı. Bir sonraki hadise bakınız.
أخبرنا محمد
بن بشار قال
حدثنا محمد
وذكر كلمة
معناها حدثنا
شعبة عن أبي
بشر عن أبي
المتوكل عن أبي
سعيد أن ناسا
من أصحاب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أتو
حيا من أحياء
العرب فلم
يقروهم فبينا
هم كذلك إذ
لدغ سيد أولئك
فقال هل فيكم
دواء أو راق
فقالوا إنكم
لم تقرونا فلا
نفعل حتى
تجعلوا لنا
جعلا فجعلوا
لهم قطيعا من
الشاء فجعل
يقرأ بأم
القرآن ويجمع
بزاقه وينفث
فبرأ الرجل
فأتوا بالشاء
فقالوا لا
نأخذها حتى
نسأل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم فسألوا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فضحك
فقال ما يدريك
أنها رقية
خذوها
واضربوا لي
فيها بسهم
[-: 10800 :-] Ebu Said bildiriyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından bir grup Arap kabilelerinden
birinde misafir olmak istediler, ancak kabile onları ağırlamayı kabul etmedi.
Böylesi bir durumdayken kabilenin efendisi zehirli bir hayvan tarafından
sokuldu. Kabile efradı, Müslümanlara: "Yanınızda bunun ilacı veya buna
rukye yapabilecek biri var mı?" diye sorunca, Müslümanlar: "Siz bizi
ağırlamayı kabul etmediniz. Onun için karşılığını vermezseniz bunu
yapmayız" dediler. Bunun üzerine kabile Müslümanlara bu iş karşılığında
bir koyun sürüsü vereceklerini söylediler. Ardından Müslümanlardan biri
ısırılan efendiye Fatiha suresini okumaya, okudukça tükürüğünü ağzında
biriktirip üzerine üflemeye başladı. Sonunda da kabilenin efendisi iyileşti.
Koyunları vermek istediklerinde: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e sormadan bu koyunları almayız" dediler. Sorduklarında da
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü ve Rukye'yi yapan kişiye:
"Bu surenin Rukye olarak okunacağını nereden biliyorsun? Koyunları alabilirsiniz,
fakat paylaştırırken bana da bir hisse ayınn" buyurdu.
Tuhfe: 4249.
7491. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرني زياد
بن أيوب أبو
هاشم دلويه
قال حدثنا
هشيم قال
أخبرنا أبو
بشر عن أبي
المتوكل عن أبي
سعيد الخدري
أن ناسا من
أصحاب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
كانوا في سفر
فمروا بحي من
أحياء العرب
فاستضافوهم
فأبوا أن
يضيفوهم فعرض
لإنسان منهم
في عقله أو
لدغ فقالوا
لأصحاب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم هل
فيكم من راق
فقال رجل منهم
نعم أنا فأتى
صاحبهم فرقاه
بفاتحة
الكتاب فبرأ
فأعطى قطيعا
من غنم فأبى
أن يقبله حتى
أتى النبي صلى
الله عليه
وسلم فذكر ذلك
له فقال يا
رسول الله
والذي بعثك
بالحق ما
رقيته إلا
بفاتحة الكتاب
فضحك وقال ما
يدريك أنها
رقية ثم قال خذوا
الغنم
واضربوا لي
معكم بسهم
[-: 10801 :-] Ebu Said el-Hudri
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından bir grup
yolculukları sırasında Arap kabilelerinden birine uğrayıp misafir olmak
istediler. Ancak kabile onları ağırlamayı kabul etmedi. Bu esnada kabilenin bir
ferdi cinnet geçirdi veya bir hayvan tarafında sokuldu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in ashabına: "içinizde rukye yapabilen biri var
mı?" diye sorduklarında, ashaptan biri: "Var, ben yaparım" dedi.
Onu alıp rahatsızlanan kişinin yanına götürdüler. Adama Fatiha suresini
okuyunca da iyileşti. Buna karşılık Müslümana bir koyun sürüsü vermek
istediler. Ancak, bunu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e danışmadan almayı
kabul etmedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip bunu sorduğunda
güldü ve: "Bu surenin Rukye olarak okunacağını nereden biliyorsun?"
diye sordu. Sonra onlara: "Koyunları alın, fakat paylaştırırken bana da
bir hisse ayırın" buyurdu.
Tuhfe: 4249.
7491. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرني زياد
بن أيوب قال
حدثنا أبو
معاوية ويعلى
ومحمد قالوا
حدثنا الأعمش
عن جعفر بن
إياس عن أبي
نضرة عن أبي
سعيد عن النبي
صلى الله عليه
وسلم بنحوه
[-: 10802 :-] Ebu Nadra da Ebu Said
vasıtasıyla Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den olayın aynısını rivayet
eder.
Tuhfe: 4307.
7491. hadiste tahrici
yapıldı.